Gözler Nemliydi Nyon'da

-

Ağlamamalıyım.
Hissettirmemeliyim...

Nyon'daki bir kaç yürek, temizliği mahkemece tescil olunan Başkan ve Asbaşkan'dan sonra ki en büyük sevincimiz oldu.
Gururdu, beni yıkayan içten içe akan göz yaşlarımın nedeni.

* * *
Ne buyuruyordu çağlar ötesinden efendimiz Hz Ali: 
"Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz."
Eğilmedik ama çoğu şeyi eksik ve hatalı yaptık .

* * *
Uzun zamandır  
Bölük pörçük,
Karman çormandı mücadelemiz .
Ve en başta,
Büyük egoların küçük kahramanlarıydık!
Herkes ayrı telden çalıyordu.
Herkes birbirine yabancılaşmıştı.
En kötüsü herkes, fırsatını  kolluyordu bir diğerinin gözünü parmağının ucuna takmak için!
Herkes, bir diğerinin sırtına basıp azıcık yukarı çıkmak için birbirlerine sırt olmayı tercih ediyorlardı.

* * *
Ve bizler
Ne çok yoruluyor,
Ne çok kalp kırıyoruz.
Ne çok hesap yapıyor,
Ne cok hesap ödüyoruz.
Ne çok adam tanıyor,
Ne çok hayal kırıklığı yaşıyoruz.

Ne çok kurum kurum kasıntı var.
Ne çok dolu görünüp boş tenekeye selam gönderen var.
Ne çok söz verip sözünü rüzgara arkadaş eden var.

Ne çok etrafta elbise var.
Ne çok kafasını yere eğen ve bundan mutlu olan adam var!
Ne cok hayat tarzı olarak tırtıl olmayı tercih eden var!
Ne çok "kırkayak" var.

* * *
Tüm bu çokların bir de azları vardı.
Hesapsız kitapsız sadece "bordosuna mavisine" aşıkların, 
Kilometrelerce öteye koşan yüreği delileri vardı.
Temiz Futbol ve adalet isteklerini 
Şike davasına zaman duvarı olmuş UEFA'ya,
Tam da merkez binasının duvarında 
"Paraya karşı emeğin savaşı" pankartıyla sesleniyorlardı.
Azdılar ama yürekliydiler.
Ki onlar, hesap bilmez milyonlarca yüreğin bir avucuydular.

Adalet için Nyon'daydılar.

* * *
Oradan,
Nyon'dan sadece UEFA'ya değil hepimize sesleniyorlardi:
- Adalet isteyenler birbirinize de adil olmalısınız.
- Kişisel ikbalinizle, milyonların sevgisini listelere mahkum etmemelisiniz.
- Bir ve beraber olmalısınız. Yoksa yalnızlığımız, esas mağduriyetimiz olacak.

* * *
Gururluyduk, başarılı olacaktık.
Çünkü inançla çaba gösteriyorduk.
Nyon'dan görünen asla peşini bırakmayacak oluşumuzdu.

Nyon'daydılar ve binlerce kilometre uzaklardan haykırıyorlardı;
Adalet, şimdi değilse ne zaman?

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

LÂMELİF

-
Hani bazı sabahlar bir duyguyla uyanırsınız, güzel bir düş görmüş ama ne gördüğünüzü hatırlamazsınız. O güzel düşü hatırlamaya çabalar, çabalarsınız. Nâfiledir. Hatırlayamazsınız. Sabah işe gittiğimde hâlâ hatırlamaya çalışıyordum gülümseyerek ve çaresizce.Henüz işe kimse gelmemişti. Düşündüm tek başına insan, hiç. Çay söyledim, odaci Mehmet amcayla cay içtik simit yedik ve bu yazı saçlarına aklar serpilmiş Mehmet amcanın Lâhavleleriyle dolu sohbetinden esinlenerek ortaya çıktı. Şimdi size düş görüp sonra da hatırlamaya çabalamamanız için küçük bir hikaye anlatacağım. Lâm ve Elif'in hikâyesini... Yıllardır aynı tablonun karşısındaydı Lâm. Bakıyordu ve Elif için sadece kendisi gibi bir harf olduğunu düşünüyordu. Ama bu tabloyu yapan için bir başka manası olmalıydı diye geçirdi içinden. O an kaderine yeni bir yol yazıldı Lâm'ın. İşte yolculuğu ve Elif kokan hasret yolu böyle başlayacaktı. İlk defa Lâm, Lâm olmadığını, Lâm olarak kalmanın da bir manası olamayacağını hissetti. Çı...
Devamı

Belediye Seçimi Gelecek Seçimi

-
Özal’ı hatırlarım.  O yılları. İhtilalden yeni çıkmıştık! Daralmıştık.  Hem de çok. Seksen öncesi yokluklar, terör canından bezdirmişti milleti. İlk fırsatta, zülüm yıllarından sonraki ilk fırsatta, darbeci askerlere inat s arılmıştık ANAP’a. İyi de olmuştu hani. Gelişmeye başlamıştı ülkemiz.  Atılımlar görünür olmuştu. Paramız dünyalı olmuştu.  Yani dünya sistemine entegre olmuştu. TRT’li günleri geride bırakmıştık; r enkli televizyonlara, Star TV’ye TeleOn’a, Kanal 6’ya merhaba demiştik.  Elektrik gelmişti köylere.  Ve buzdolabı. Acil, normal, yıldırım bağlanan telefonlar geride kalmıştı. Yokluk yıllarından sonra gelen bolluk, rahatlatmıştı millet olarak bizi.  FSM Köprüsü gibi büyük projeleri d aha nice yeni yeni işleri yaşar olmuştuk. Tamam, sonra sonra kimi bürokrat, kimi işadamı bozulmaya başlamış, rüşvet yolsuzluk da gazetelerin manşetlerinde yer bulmuştu.  Halk “papatya” görür olmuştu. Ailenin her adımı gözleri,...
Devamı

Yerelden Genele Selam Kazansın

-
Yarın  yerel seçimlerde yerel yöneticilerimizi seçeceğiz.  Elbette en kaliteli, en hızlı ve en adil hizmet beklentisi tercihlerimizi belirleyecek.  Belirlemeli de. Ancak, pazar günü yapılacak bu seçim, yerel hizmet almaktan çok ötede bir anlam taşımaktadır. Bu seçim bir kentin değil, o kenti kendine payitaht yapmış, başkent yapmış bir milletin, büyük bir ümmetin kaderini belirleyecek. İstanbul, İstanbuldan çok ileri mana taşımaktadır. Bu manayı gönüllerinize hitaben hatırlatmak isterim.  Ümmet dediğimde kimilerinin ‘amma abarttı’ dediğine eminim. Ama benim zaviyemden tartışmasız durum budur.  Çünkü bütün bu coğrafya bizim millet varlığımızdır. Ümmet varlığımızdır. Arakan’dan, Yemen’e. Sudan’dan, Azerbaycan’a. Somali’den, Filistin’e. Bosna’dan, Ace’ye. Peki bu coğrafyaya kim sahip çıkacak?  Kalkandelendeki Alaca Camiinde Arnavut amcanın ziyaretçilere tembihlediği “O’na sahip çıkın” dileği ve duasına, Üsküp Gosdivar’daki Osmanlı ...
Devamı