Kalk artık, üstüne örtüsünü bürünmüş genç adam!


Zürih'ten Hissetme.
Çok da sıcak gelmemişti hani,  "Hayden Zürih'e gidiyoruz" daveti .
Ülkemizin büyük kentlerinde her hafta sonu 46 kez tekrarlanan "Temiz Futbol" eylemlerinin bir benzerini oralarda da yenilemek itiraf etmeliyim ki pek de cazip ve mantıklı gelmemişti ilkin.
Ama demişlerdi haksızlığa karşı duruş tüm mekanlarda tüm vicdanlara seslenilmeliydi.
Bir diğer etkeni de uluslararası misyona sesimizi elden duyurmak gerekiyordu.
Duyurmalıydık diyorlardı.
Tamam duyuracaktık!

Sevgililer günü arifesinde hazırlıkları tamamlamış,
uyku için odasına çekilen takımına yeni yeni sevdalanmış oğluma;
"Kalk artık, üstüne örtüsünü bürünmüş genç adam ! 
Vazife zamanıdır. Sesini İsviçre'de duyurma zamanıdır." 
dediğimde hem çok şaşırmış ve hem de büyük bir panikle "2010-2011 yılında hakkı gasp edilen sezon forması ile Bize Her Yer Trabzon" atkısının derdine düşmüştü.

Çok geçmeden hazırdık ve Atatürk Havalimanı'nın gecesini gündüze çevirmek için hızla yola koyulduk.
Havalimanı yavaşça renkleniyordu.Hiç tanımadıklarımız merhabalaşıyor,renktaş sıcaklığında birbirimize sarılıp sarmalıyorduk. Herkes bilinmezlere büyük bir coşkuyla vazife ifâ etmenin vakur onuruyla hareket ediyordu.
Bir uçak dolusu "Adam" ilginçtir adı "Sivas" olan uçağa büyük bir şevkle, ima dolu şakalaşmalarla,  marşlarla biniyorlardı. Söylenen marşın "cezası yok nasılsa şike yap kanarya" kısmı en ilginc olanıydı.

Sabahın ilk  ışıkları ve dondurucu alp soğuğuyla bizi İsviçre karşılıyordu.
FİFA önünde Gurbetçi Gençler eylem için izin istemiş ancak  özel mülk olması hasebiyle FİFA merkez binası izin presüdürün dışında kalmıştı.
Yine de Zürih'in en büyük meydanı tahsis edilmişti "Trabzon Trabzon" diye atan gençi yaşlısı yüreklere ..
Çok soğuktu ama içimizi ısıtan "Trabzon sevgisi ve Hak arama gayretlerimizdi"

Saatlerin dolmasına az kala yaklaşık 300 ü aşkın kişi meydana toplanmış memleketten gelen kemençeyle horona durmuştuk. Bizim için sıra alışkanlığımız olan Horon, meydana toplanan ya da gelen geçen İsviçreliler için şaşkınlık ve hayranlık vesilesiyidi. Kim demiş haksızlığa dik oyun olmaz diye.
Buyurunuz işte FİFA horonu deyip maniler yakıyorduk. Disiplinli topluluk Fransızca, Almanca, İngilizce, Türkçe yazan pankart  ve dövizler tutarak en yüksek mânâda olan biteni haykırıyorduk. Dik durarak ve diklenerek.

Ve diyorduk ki;
"Herr Platini,
 Herr Blatter,
Wir haben keine Geduld mehr!!
Worauf warten Sie noch? *
FİFA and UEFA are still asleep? WHY!!! * *  "

Eylem süresi bitmiş Horona durarak son vermiştik şimdilik haykırışlarımıza. Dönüş saatini beklerken kente yayılmıştı Bordo Mavi. Futbola uzak bu kentin günlüğü olmuştuk.

Herkes merak ediyordu.
Kimdi bunlar?
Neden buradalar?
Ne yapmaya çalışıyorlar?
Ve bu sorular cevabını bulduğunda hayranlık dolu bakışlarla uğurlanıyorlardı bordo mavili yürekler ..

İsviçre'de yüksek sesle şu soru soruluyordu;
Acaba Türkiye'dekiler hissetmişler miydi?
Soruyu duyup orada gurbette yaşayan çift usulca yaklaşıp şunu diyordu bordo mavi atkılı, bereli, formalı gençlere;
"Biz sizi hissettik, şehir de tüm ülke de hissetti, merak etmeyin FİFA'da hissetti.."

Türkiye'de Ülke Futbolunu yönet(emey)enler  bu insanların Zürih'e gitme sebeplerini düşünmeliler ve bilmeliler ki oluşturulmaya çalışılan "bu iş bitti" algısı yapılan Zürih seferiyle çöp olmuştu.
Ey vicdan; bilesin, hiç bir kuvvet bu haklı davamızdan bizi geri döndüremez.
Ülkemdekiler, kurgulanmış ligin  peşinde "3 Temmuz sonrası hiç kimse artık cesaret edemez" beyliğine varsın inansınlar.

Bizler, tükürüklü ligi konuşmayacağız ve hakkı gasp edilmeye çalışılan Trabzonspor'u kurda kuşa yedirtmeyeceğiz.

Bu net, hissedilecek ve görülecek.
Üstelik, ülkemin ve dünyanın tüm meydanlarında...

_________________
* Bay Platini
   Bay Blater
   Sabrımız tükendi, ne bekliyorsunuz?

* *FİFA ve UEFA hala niçin uyuyorsun?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

LÂMELİF

Belediye Seçimi Gelecek Seçimi

Yerelden Genele Selam Kazansın