Zafer

Bir seçim daha bitti.

Mutlu muyuz?

Mutluyuz, Elhamdülillah!

Peki, neden mi mutluyuz? 

Çünkü; 

Arakan mutlu, 

Tunus mutlu, 

Kudüs mutlu, 

Libya mutlu,
Mısır mutlu,
Suriye mutlu

Yemen mutlu,
Bosna mutlu,

Bakü mutlu, 

Ümmet-i Muhammed cem'an mutlu...

Bizler, sizler için de mutluyuz. 

Çünkü çok çalışacağız.

Sizi dışarıda bırakmayacağız.
Dudaklarınız bükülmeyecek,titremeyecek.

Size de bir babanın, bir annenin evladına sarılması gibi sarılacağız.

Çünkü kardeşiz. 

Çünkü aynı gemideyiz. 

Evet son beş ayda Ak Partiye ve oy veren gönüldaşlarına çok çektirdiler.

Çok aşağılamaya çalıştılar. Oysa, Ak Parti yine 7 Haziranın birinci partisiydi. Parya muamelesi gösterilmemeliydi Ak Partiye ve gönüldaşlarına.

Aziz millet, bu aşağılanmayı gördü ve esasen kendinin aşağılandığını hissetti.

Bilinirdi; Dert kuru bir particilik de değildi.

Mazlumun ahını zalimden almak üzere ülkemizi güçlendirmek en büyük dertti.

İktidardan kopuşumuza üzüntümüz de bu.
İktidarda  kalışımıza sevincimiz de bu.

Bilemediler.

Büyük bir kampanya ile Ak Parti üzerinden gönüldaşlarına saldıranlar bu ülküyü saklamaya çalıştılar.

Başaramadılar.

Fatih Portakal'lar, İsmail Küçükkaya'lar, Koray Çalışkan'lar, Ahmet Hakan'lar, Aslı Aydıntaşbaş'lar, Ahu Özyurt'lar, Şirin Payzın'lar bilmem daha niceler.
Kampanyanın kalem tutan silahşörleri nefes aldırmaksızın taarruz ediyorlardı.

Ama unuttukları Milletin ferasetiydi.
Günü geldiğinde cevap vermesini pekala bilirdi.

Millet, Ak Partiyi de ikaz etmişti 7 Haziran seçimlerinde.
Muhalefete de büyük bir imkan vermiş idi.

Millet, 7 Haziran'da Ak Partiye demişti ki; "hizmet için elinizde nimet var ve bu nimetin kıymetini bilemezseniz, nimetten beri olursunuz. Derhal ve acilen kibirden, gösterişten, ben bilirimcilikten, yok saymacılıktan uzak durmalısın!"

Bu nimetin adı hizmet etme nimetidir.
Kibirlenme sakın dediler.
Gücünün varlığı biziz dediler.
Bu ikaz derinden etkilemişti Ak Partiyi.
Kısa sürede kenetlenmesini doğruları tekrar bünyesinde barındırmasını bilmişti.
Bunu 1 Kasım'da da gösterecekti.

Muhalefete de siz de hizmet kervanına katılabilirsiniz. 

Ancak, lokomotif AK Parti olmak üzere! "Gelin; beraber, birlikte, geleceğimiz çocuklarımız için çalışın" dedi.

Hayırcılar, onaltı şart dayatanlar, restorasyon talep edenler, günler günler, uzlaşmasız geçen günler, kırmızı çizgili günler...

Beş ay geçti bu millet bu muhalefetten bir şey olmayacağını, 13 yıl önce umutla büyüttüğü çiçeğini soldurmaması gerektiğini tekrar anladı.

1 kasım'da Zafer bahşetti tekrar.
Ve bu Zafer'i ilk günkü aşkla yenilediler.
Aynı Zaman'da bu zafer, sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın mazlum halklarının zaferiydi. Gazze'den,Yemen'den sevinç gösterileri yansıyordu Anatoprağa.

Bu Büyük Zafer'de Ak Parti'ye ilk düşen görev yukarıda da belirttiğim gibi toplumun tüm kesimlerine baba şefkatiyle ana şefkatliyle sarılmak ve büyük bir tevazu ile bu zaferi karşılamak olmalıdır.

Sizlerin menfaatini ve hukukunu korumak, sizlerin geleceğine çalışmak elbette yeni Ak Parti Hükümetinin en büyük şiarı, gayesi ve sevinci olacaktır.

Dünya Mazlumlarının büyük umudu ve Ak Partinin hizmet kervanı sürüyor.

Müjdeler olsun.