Bir Güner Ümit vardı, hatırlar mısınız?




PKK'nın ve işbirlikçilerinin ekmeğine yağ sürmeyeceğim. Doğan gurubundan uzak durmak yeterli olur mu bilmiyorum ama vicdan taşımayanlardan olabildiğince uzağa gitmek gerektiğini iyi biliyorum.

"Çocukları öldürmeyin!"
Masum, insanî ve vicdanî bir istek.
Değil memleketimizde; Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de dünyanın hiçbir yerinde ve hiç bir çocuk öldürülmesin.
Öldürülmesin ne demek tırnağına halel gelmesin.

"Çocuklar öldürülmesin!"
Alkışlanası bir istek. Kim(ler) hayır diyebilir ki...
Ancak, bu isteği dillendirine de durup bir an bakmak gerekmez mi?
Ölen kim?
Hangi çocuk, kimlerce öldürülmüş?
Elinde silah olan, asker polis şehid edenler çocuk mu?
Hendek'lerin arkasındakiler çocuk mu?
O silahı çocuk dediklerinin eline kim(ler) vermiş?
O çocuk dediğinizi anasının yüreğinden kim sökmüş, hendeğe kurban etmiş?
Belediyenin önünden "evlatlarımızı geri verin" feryatlarına kimler duvar olmuş?
Bırakın duvarı, kimler o anaları belediyeden kovalamış?

Çocukları öldürmeyin!
Çocuk değil hiç kimse ölmesin, öldürülmesin.
Başkasının çocuğu üzerinden de kimse vicdan yarıştırmasın.

"Analar ağlamasın" diyerek "baldıran zehiri" içmeye talip olanlara, bu zehri zerk etmekten bir an bile geri duymayanlar mı çocuklar ölmesin diyor?
1984 Eruh baskınından buyana binlerce masum ana kuzusunun kanına girenler mi bunu söylüyor?
Hiçbir "değeri" olmayan ayrılıkçı PKK ve sivil uzantıları mı çocuklar ölmesin, öldürülmesin diyor?
Çocukların bedenini, canını, ruhunu katletmekten geri durmayan PKK'nın bu kez, çocuk masumiyetini Keleş'e sürdüğünü, "Devlet çocukları öldürüyor" yalanını, algı olarak yerleştirmeye çalışmasını da görmeyecek miyiz?
Pervin Buldan söylemişti ilkin "Çocuklar Öldürülmesin"i.
Davranışların sesi dil sesinden daha gür duyulur malum.
Bir tarafta çözüm sürecinde masada aktör olarak konuşup dilbaz olurken,
PKK terörüne şahbaz olduğunu anlamamışız gibi.
üstelik konuştuğu masanın altından şehirlere bomba yükleyenleri bilmezmiş gibi.
O silahların dilin yerini almasında vebali yokmuş gibi.
Vicdan kasarak "düşmanını" çocuk katili göstermekten geri durmuyormuş gibi.
Devlete kurşun olarak yine çocukları kullanmaktan vazgeçmiş gibi.
"Çocukları öldürmeyin!"

Doğan grubunda çöreklenen Beyaz Türk'ler elbirliği ile Pervin Buldan'ın yalanını yaymaya çalıştıklarını bilmeyen mi var?
Ki onlar;
Şehid diyemediler.
Terörist diyemediler.
Aksine, Ahmet Hakan'lar "Öldürülen teröristler ağaçta mı yetişiyor?" dediler.
Vicdan hak getire.
Bir telefon ve bir öğretmen.
Şovmen Beyaz da bu vicdansız koroya katılmak istendi.

(Koroya demişken kimin aklına  Koray gelmişse ondan da çok özür dilerim)
Şovmen Beyaz, tufeye getirilmiş miş.
Onu demeye getiriyor açıklamasında.
Gelmeyeceksin.
Uyanık olacaksın.
Ya da programında duyar kasanlara bir dur diyeceksin.
Kolayı seçtin alkışlattın.
Kullanıldın.
Kullandırttın.
Hoparlör oldun.
İstediğin kadar özür dile, yetim çocuklara bir şeyler anlatabilir misin bilmiyorum.
Hatırlar mısınız bilemem Güner Ümit adında bir şovmen vardı.
İyi de iş çıkarırdı hani.
Din, diyanet, mezhep tercihi rahatlıkla söylenemeyen zamanlarda "Turnike" adlı programında konuğuna, "Sen kızılbaş mısın?" diye sormuştu da lince tabi tutulmuştu.
Bırakın "Kızılbaşım" demeyi, "Aleviyim" dahi denilemezdi o yıllar.
Binbir özür dilemişti.
Ancak, özür dilemesi bu gafını silememişti.
Güner Ümit yok oldu gitti.
Özrü çare olmamıştı.
Sen Beyaz olmayan bu propagandaya alet oldun.
Öyle söylüyorsun.
Beyan esastır. Beyanına itibar edeceğiz. Seni yok edecek, lince tabi tutacak değiliz.
Güner Ümit'e yapılan planlı yok etme uğraşlarına da uğramayacaksın.
Uğrama da zaten.
Sadece yayın gurubundan uzak duracağız
O vicdansız güruhtan ve senden de uzaklaşacağız.
Evet bunu yapacağız.
Seni vicdanınla başbaşa bırakacağız.

Bilmelisin vicdan beyazdır Beyaz, leke tutmaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

LÂMELİF

Belediye Seçimi Gelecek Seçimi

Yerelden Genele Selam Kazansın