Kahrında Lütfunda Hoş

Kahrında Hoş Lütfunda Hoş 


Nice eleştirdik yapmayın dedik 
Ama dinletemedik 
Emaneti istiskal ettik
Külfette beraber olduklarımızı nimette terk ettik

Bu musibete evet mi diyeceğiz.
Gelişlerine itirazımız yok
Gidişleri için çok çalışacağız 
Gönüllere tekrar girip tavanın hata yapmasını engelleyeceğiz 
Bundan asla vaz geçmeyeceğiz?

Diyeceğiz,
Daha güçlü diyeceğiz,
Faslı teyze için,
Humuslu Ümran,
 Halepli Necmi için
Somalili Mahmud için,
Konyalı Hopalı Ahmet Mehmet için 

Ya Rabbim, Kahrında Hoş Lütfunda Hoş ..
Ben hep bu minvalde oldum 
Olmaya da devam edeceğim


Biz,
yani "ben" ve 
benim gibiler,
vazgeçiciler değiliz ki?

Ne sulak alanların 
okaliptüsüne benzeriz,
ne çöllerin başbaşı
tenere ağacına...

Biz,
dere bulduğunda
hemen göveren,
dere yokluğunda 
yağmur gözleyen,
ama mutlaka 
kök salan, gövde veren,
dallarıyla semayı kucaklayan
çınar ağaçlarıyız... 

Baltalarla yaralanır,
zaman içinde çürür koflaşır,
hatta arzdan silinir gibi olur,
kurtlar tarafından da içten içe kemirilir,
lakin,
hep "var" olarak kalırız..

İp gibi incecik akan
bir dereyle dirilir,
direnir, direnir, direnir,
kök verir, boy atar, dal salarız...

Biz,
vazgeçiciler değiliz;
insanlığın çınarlarıyız,
insanlığı daldalayan 
çınarlar...

Muhammed Nebi'nin 
toprağa ve zamana emanet ettiği
Habil'le fidelenmiş
Nebi Âdem tohumlarıyız...

(Şiir, Zübeyir Yetik)

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

LÂMELİF

Belediye Seçimi Gelecek Seçimi

Yerelden Genele Selam Kazansın