Sağlam Tek Bir Adım
Herkesin yapacak çok şeyi ama çok ihmal ettiği ve çok da tembelliği var.
Konu siyaset değil tabi.Mesela ben.
Kendi çocuklarım dahil gençlerle oturup bir batında bir saat konuşmuş değilim.
Oysa yaşım gereği yaşadıklarımı tecrübe paylaşımı şeklinde aktarabilirdim.
Moda haline gelen YouTubeer olmaktan bahsetmiyorum.
Sohbet ederken elinle omuzuna dokunmaktan gözünün içine bakmaktan bahsediyorum, delikanlıların, yüreklerine dokunmamdan bahsediyorum. Dokunmazsan nasıl yürekli delikanlılarımız olabilir ki.
Oysa yaşım gereği yaşadıklarımı tecrübe paylaşımı şeklinde aktarabilirdim.
Moda haline gelen YouTubeer olmaktan bahsetmiyorum.
Sohbet ederken elinle omuzuna dokunmaktan gözünün içine bakmaktan bahsediyorum, delikanlıların, yüreklerine dokunmamdan bahsediyorum. Dokunmazsan nasıl yürekli delikanlılarımız olabilir ki.
Sorsanız her işe yetişirim ben ama.
Kimin elinden tuttum?
Kime nefes oldum, derman oldum, güç oldum?
Başımı kaldırıp yanlışa ‘hey durun bakalım’ diyebildim mi, hayır!
Neden, çünkü kendi konformist alanım bozulmasın.
Ben, benim yapacaklarımdan sorumlu iken, nebata, hayvanata, insanlığa ne faidem dokundu?
Tamam geçen yaşlı bir manolya ağacına sarılmışlığım var.
Ama bu beni, ne kadar içten sarılmış olsak da dıştan gören için sadece artis yapar!
Ama bu beni, ne kadar içten sarılmış olsak da dıştan gören için sadece artis yapar!
Göçmenler diyoruz, Suriye’liler diyoruz.
Karınca kararınca ne yaptım ne yapabildim. Kimine sarıldım.
Karınca kararınca ne yaptım ne yapabildim. Kimine sarıldım.
Kendi zaviyemden bakıyorum da bir sınıra, Cilvegözü sınır kapısına kadar gitmişliğim var.
Geriye işe yaramayacak kocaman kocaman laflar.
Lafla peynir gemisi yürürmüş gibi.
Ağaca sarılan ben kaç göçmen çocuğa sarılabildim.
Murakabesi edilecek soru budur.
Ağaca sarılan ben kaç göçmen çocuğa sarılabildim.
Murakabesi edilecek soru budur.
Tamam vicdan rahatlığı yaptık ‘Kızılay yaz, SMS gönder’
Oh mis!
Ben hayattan yük almam gerekirken, yük almayı bilerek yahut bilmeyerek reddetmişim. Öyle görünüyor.
Tamam herşeyi Reis halletsinciler var.
Oysa şikayet edilmiyormu ki tek adam oldu diye?
Hani bu yakıştırmadan bizler de rahatsızdık.
Birey olarak, aile olarak, millet olarak, dernek-vakıf olarak, kurumlar olarak yapacaklarımızı yapmadan, kendi işimize kendi yüreğimize bakmadan birbirimizi kandırmayalım.
Topuda Reise atmayalım.
Topuda Reise atmayalım.
Bu memlekette çok şey değişmesi için evvel adım atmaya başlamalıyız.
İşte size bir fırsat.
Tarihi bir fırsat hem de.
Tarihi bir fırsat hem de.
Bugün küçük bir adım atın ve sevindirin yüreğinizi.
O yüreğe sığdırmaya çalıştığınız Ahıskalı’yı, Bosnalı’yı, Cezayir’li Tunuslu’yu, Şam’lıyı Bağdat’lıyı, ...
O yüreğiniz; Türkmen dağına, Baykal'a, Hazar'a, Tuna'ya, Uygur’a, Fırat'a ve Nil'e, Üsküp’e, Ace’ye, Somali’ye velhasıl-ı kelam, yürek bohçasında bize dair ağıt ve umut taşıyan her yere, her sese yetişsin.
Bizler Kudüs kaybetti, Mekke-Medine kaybetti diyenleri tekrar sevindirmeyelim.
Bizler Kudüs kaybetti, Mekke-Medine kaybetti diyenleri tekrar sevindirmeyelim.
Hadi güzel insan bir adım at ve yüreğin genişlesin.
Yüzyıl önceki gönül coğrafyanda bekleşen kardeşlerin kadar geniş, engin olsun.
Selam olsun ümmete, yarın sağlam adım atacak aziz milletimin aziz yiğitlerine.
Yorumlar
Yorum Gönder