Dükkanınız Değil Kamu Kurumu!
Bu kez yerel yönetimler seçimlerini bir denetim elemanı olarak sevmediğimi ifade etmek isterim.
Çünkü adayların açıklayacakları projeler yerine ilk kez müfettişler, Sayıştay Denetçileri ve kurumları üzerinden tartışmalar yapıldı, yapılıyor.
Bu konuda kariyer meslek olan müfettişliğe nasıl görev verilir, görevlendirme biçimi nedir, görev sınırları nerede başlar ve nerede hitam bulur şeklen ve muhteva olarak kamuoyunca bilinemediği, siyasilerin de bu bilinmezliğe eşlik ettikleri görülmüştür.
Kamuoyunun bilememesi hoş görülse de müfettişlik kurumunu harekete geçirenlerce nitelik ve nicelik açısından facia olan ONAY takdir etmeleri asla hoş görülemez.
Neye, nereye, nasıl imza attığını bilemez olanlar acemiliği ve öğrenme sürecindeki istek ya da isteksizliği tartışılır. Ayrıca imza edilen görev onayı, kanunsuz işlemleri araştırma, inceleme ve soruşturma konularına havi olması beklenir.
Kanunsuz bir işlemde bulunulmasının istemi garabet olarak bir yana dursun görev ifa eden denetim elemanları açısından kabul edilemez ve kabul edilirse dahi haklarında işleme muhatap olunacak bir durum olarak muhatabını sıkıntılı bir sürece girmesine neden olur.
Müfettişler ve teftiş üzerinden seçim yürütmek, siyasete denetimi konu etmek bizzat yönetimini istediğiniz kurumu kendi elinizle yönetilmez hale getirmektir. Denetim erkini yok etmek ve onu tartışılır hale getirmek esasen geniş manada kamu zararını davul zurna ile çağırmak demektir.
Buradan Büyükşehir Belediye Müfettişleri Derneğinin (MUFETDER) açıklamalarına kulak vermek gerekir: “Bizzat Başkandan görev alan ve başkan adına görev yapan sn Müfettişleri siyasetin öznesi yapmayınız. Lütfen, görevleri gerekliklerine uygun olarak görevlendirmelerde bulununuz. Görev onaylarını medyada isimleri ile birlikte izlemek Müfettişlerimizi hedef yapar. Kamu adına her iddiayı sonuna kadar hukuku önceleyerek, araştıran, çekinmeden, meslek ilkelerine sadık kalarak ortaya koyan bir teşkilatız. Ancak tekrar ifade ederiz; teftişi ve müfettişleri siyasetin öznesi haline getirmeyiniz.”
Sözümüzün özü siz başkan adayları kavgaya değil, kurumunuzu bir vizyon dahilinde daha güzel işler yapmaya geliyorsunuz. Teftişi ve Müfettişi yıpratmayınız. Projeleriniz hususunda mevzuat çerçevesinde işlerliğini kılmak üzere yönetmeliğimizin verdiği yetki ile vazife üstleniriz.
Rahat olunuz.
Siyasilerin ve idarecilerin denetimden nefret ettiklerini iyi biliriz. İşini düzgün yapan bürokratların teftişten asla korkmaması gerektiğini salık veririz. Müfettişler idarenin tamlayanıdır rakibi değil.
Yaşanan bir diğer garabet ise Sayıştay Raporlarının ekranlarda sallandırılmasıdır. Sayıştay belediyelerin dış mali denetimini yapar. Sayıştay raporunu sallamak yerine önce birtakım bilgilere vakıf olmak çok daha yerinden bir tedbir olur. Sayıştay Başkanlığının Mali Denetim, Performans Denetimi ve Uygunluk Denetimini bütçe büyüklüklerine ve teftiş sırasına göre ilgili kurumlarda gerçekleştirir. Yargılamaya esas rapor hazırlanarak mahkeme ve temyiz aşamalarına geçilir.
Denetim Sürecine ve Sayıştay hesap dönemi hakkında da ön bilgi edinmekte fayda var.
Hesap dönemi bitmeyen (sorgu-cevap dönemi bitmeyen) denetim raporları hakkında hüküm vermek fevkalade yanlıştır. Ve bilinmelidir ki sayışta raporları kurumu mevzuata alıştırmak, mevzuat içerisinde yanlış uygulamaları gidermeyi bir görev olarak esas alır. Çünkü mevzuatı uygulayan insandır ve onun bilgi görgü ve anlayışı birbirlerinden elbette farklıdır. Bir belediye görülen dört dört bir uygulama bir diğer belediyede farklı olabilmektedir. Konusu suç teşkil etmeyen bu durumlarda eğitim süreçleri bazen Sayıştay sopası marifetiyle olmaktadır!
Bunu da görmek gerekir. Eleştirilen her husus mutlak kamu zararıdır denilerek rapor sallamak fevkalade gereksizliktir. Kasaba politikacılığı ve yöneteceği kamuyu bilmemektir.
Şayet görevi kötüye kullanarak kamu zararına neden olunuyorsa zimmet açısından Sayıştay Başkanlığında mahkeme edilir ve suçun maddi unsurları oluşursa bu kez TCK kapsamına alınır.
Kolay değil.
Lütfen elinizi sonuç raporlarından çekiniz. İşinize, yapacağınız projelere odaklanınız.
Bilinir ki tarlada gözü olmayanın sofrada yeri olmaz.
Lütfen beyler biraz ciddiyet.
Yöneteceğiniz kurumlar zatialilerinizin dükkanı değildir.
Yorumlar
Yorum Gönder