Elin kuş olsun!

Bir yiğit geçti BM sıralarından.

Malum Birleşmiş Milletler Örgütü ikinci dünya savaşının siyasi atmosferinde savaşın galiplerince kurulmuş bir örgüt. Tıpkı birinci dünya savaşı galiplerince kurulan Cemiyeti Akvam gibi. Bu örgütte miadını doldurmuştur.

Adaletsizliği; güçlünün güçlülüğünü korumasıdır.

Bu yapıya itiraz eden de olmamış Erdoğan’ın çıkışına kadar.

“Dünya beşten büyüktür” diyebilecek delikanlı bir sese dünyanın ihtiyacı vardı ve çok şükür bu ses BM Genel Kurul salonunda yüzlerine yüzlerine haykırılıyordu.

İyiyiz. Çünkü gıpta edilecek o ses, bizim yüzyıllık yuttuğumuz sesimizdir.
Dünyaya nizâmât verdiğimiz Adalet sesimiz.

Başkan Erdoğan'ın, BM Genel Kurulu'nda; BM'nin adaletsiz yapısı, Arakanlılar, Mısır darbesi, Filistin sorunu-İsrail'in uyguladığı vahşet, Keşmir, nükleer silahlar, Cemal Kaşıkçı cinayeti gibi konularda sözünü esirgemeden, dünyaya haykırdığı konuşması mazlum coğrafyalar başta olmak üzere çok büyük coşku uyandırdı. 

Erdoğan, çok önemli bir lider. BM’de haktan yana  liderlik yapıyor.

Çok çile çekmişti ama sırf kendi namına değil. Onun çilesi içinde yüz binlerin sermayesi var. 

Elbette!

Kader böyledir. 

Dağın, taşın kaldıramadığını, yüz binlerin çekemediğini bir adama yükler, ona çektirir. Kaçınamaz bir liderlik buradan kaynaklı.

Bize yaban değil biz biliriz Erdoğan bütün bir Anadolu’dur, ümmet coğrafyasının hatta insanlığın ortak vicdan sesi olduğunu. 

Onun hançereleri yırtan yanık sesinin samimi olduğunu da biliriz.

Gel gör ki Erdoğan ülkesinde kendini ne kadar yalnız hissederse etsin, gene de yalnız değildir.

Kaç Kul’a bu kadar dua almak nasip olur. Kahire sokaklarımda, Halep Sokaklarında, Musul sokaklarında yapılan Dualarla milyonlarcadır.

Filistinlinin, Acelinin, Somalinin Suriyelinin, ...  duası üzerinedir.

Son manifestosunda işte baş kaldırıyor kokuşmuşluğa çifte standarta, güçlülerin hukukuna.

İyi de yapıyor. Bölgemizin çıban başı İsrail’i BM gözüne sokuyor.

“İsrail neresidir? Sınırları neresidir?” soruları bir Filistinli vaveylası gibi salonu çınlatıyor adeta ve salonu şokluyordu.  Aldığı kararlar tatbik edilemiyorsa BM ne işe yarar sorusu sinirden kiminin kanlarının çekilmesine neden oluyordu. 

Onların memleketinde  ve onların kürsüsünde, onların oluşturduğu zalim gerçekleri, tek tek yüzlerine vuruyordu.

Ey Reis, dilin pak olsun koca reis,
işin gücün rast gitsin, elin kuş olsun.