Orhan Olmamak; Nöbet
En başta söyleyelim; nöbetten bahsetmek ve nöbeti tutmak için evvela nöbetin gerektirdikleri ile kuşanmak zaruridir. Nöbet ise dava ile ilgilidir. Bir davanız varsa orada da fedakarlık söz konusudur. Bu noktada Fedakarlık içermeyen hareketlerin/örgütlerin bir dava güttüğünü söylemek zordur. Menfaatın yoğun olduğu, şahsi çıkar ilişkilerinin zirve yaptığı örgütlenmelerin başarısı da bu nokta itibariyle kısa vadeli olması kaçınılmazdır. Umuma ait bir fedakarlık içermezler çünkü. Nöbete çağrı sesimiz, kalbimizden ise sözümüzün tesiri olmaması da mümkün değildir. Zira Bereket , artırma ise -ki öyledir- o söz de bereketlenir, çoğalır, tesiri artar. Hangi pozisyonda, hadi daha sarih bir ifade seçeyim, hangi makamda olursanız olunuz gayretleriniz “hakkı üstün tutmak” için değilse, bu mefkûreyi dünya nöbetinizin silahı haline getirmemişseniz, varlığınız sadece nefes alıp vermekle sınırlıdır. Kalp ve beden “hakkı üstün tutmak” ilkesi üzerine olmalı. ...