Bize gel
Çok uzun yıllardır görüşmemiştik. Israrla çalan telefonunu açtı, ahizeden gelen ilk ses “bize gel dostum” oldu. Bize gel! Önemli bir davetti. Uzun yıllar birlikte gençlik mücadelesi verdiği dostlarıyla bir arada olacaklardı hafta sonu. Gülümsemiş, sonrasında üç beş dakika sohbet etmişlerdi. Heyecanlanmıştı. Sonra “inşaAllah” dedi. ”Orada olacağım inşaAllah” dedi ve konuşmaları böylece temennilerle nihayete ermişti. Biliyordu davet geri çevrilmezdi. Arkadaşlarına olan hasreti bitecek muhabbetle kucaklaşacaklardı. En önemli davet ise Rabbinden gelmişti. 2014 ün Zilhicce'sinde. İşte Rabbi onu davet etmiş bu davete kelebekler gibi pır pır eden yüreklerini alıp koşuşturmuştu eşiyle. Davet geri çevrilmezdi. Hasreti bitirip, muhabbetle kucaklaşacaklardı. Evet! Kabe idi koşuşturdukları yer. “Yer” bir mekan ifadesi olarak belki yeterli olabilir, Sarayları, Köşkleri, canım cennet gibi bâkîr köşecikle...