Kıymetsiz
Yüreğinize en çok ne ağır gelir bilemem ama bu mevzuda tahminlerde bulunmak hiç de zor değil. Üşüyen yetim çocuk, Özleyen anne, Özlenen anne baba, Sıla, Toprağa uyutulmuş kardeş ... Ağır, çok ağır! Insan kadar "insana ağır" yükler bunlar. Bu yükleri "arz" kadar da artırmak mümkün. Bizim son yıllarda yüreğimize en ağır gelen şey, "mağdurken" yoktan sayılmaktır! "Kimsesizlerin kimi olmak" iddiasında olanlarca kimsesizlere yâr bırakılmak, belki de onlardan ümitvar olanlarda en büyük yük! Öyle ya elimizden sıcak müşfik bir el tutacağına hakkı teslim edeceklerine o kadar inanmışken kenara itilmek, hangi yüreğin kaldıracağı bir yüktür? Yükümüz yüreğimize çoktur. Kabul ama yüreğimize yük bırakılan dert paresi, yine yüreğimizin kir(n)lenmesine sebep ol(a)mayacak. O yükü "sabır" manivelasıyla kaldıracağız! Dostlarım, malumanız güç; kalabalıkla ilgili ama haklı olmayla ilgili değildir. Bu doğrultuda Haklı kalmak ise en büyük güç...