LİGARBA

Gidecek miyiz? Mecbur muyuz buna? Nereye gidebiliriz? Sadece Batıya mı? Hani iyilik, kötülükleri silerdi. Gündoğarken üstümüze,  Işığı Doğudan alıyorsak,  Batı’ya biz niye gidiyoruz? Bir sır mı bu? Başlangıcımız Doğu değil miydi? Prangaya sıkışmış beyin Ve onun tek seçeneği; Prangaya vuran efendisi. Dur ve gitme! Gidersen tüm sır kaybolacak!  Eksileceğiz. Dile düşecek Ve sonra ufalanacağız. Batı batarken, Doğu doğarken. Gitme! Hatırla, Anahtar sende!

1 Nisan 2009 tarihinde kaleme aldığım bu yazıyı aradan geçen bunca seneye rağmen güncelliğini "imar barışı ve diğer güncel mevzuat karşısında" koruduğunu düşünüyorum. Yeniden paylaşmak isteğim, İmar'ın artık siyasetin finansmanı olmasının dışında hayati bir mesele olduğunu tekrar hatırlatmaktır. Yönetim biçimi merkezden yönetim ve yerinden yönetim olarak teşkilatlanan  Türkiye ’de belediyeler, halkın yerel müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere seçtikleri kamu tüzel kişiliklerinden oluşan, yerinden yönetim ilkesine göre teşkilatlanan yerel yönetim kuruluşlarıdır. 1982 Anayasasının  Mahalli İdareler  başlıklı 127. maddesi uyarınca il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulan yerel yönetim kuruluşları beş yılda bir yapılan seçimlerle yenilenirler. Mahalli idareler; il özel idareleri, belediyeler ve köylerden oluşur. Belediyeler; belediye başkanı, belediye meclisi ve belediye encümeninden oluşan bir teşkilata sahiptir....

Mazbata Arapça kökenli bir kelime.  Tutanak anlamına gelen bu kelime günümüzde büyük bir iştahla  kullanılmaktadır. Her seçim döneminde rüyaları süsleyen bu kelime kâh beldenin kâh Başkentin en etkin isteneni. İstemek yetmiyor lakin! Çok uzun bir yolun, büyük ve fedakar çalışmaların sonucunda ve halkın teveccühü ile ancak alınabiliniyor. Keyfe keder bir durum da değil. Kuralı kaidesi var. Kanunu var. Seçimlerin bitmesi ve tüm itirazların karara bağlanması şart. Peki bu yola giren bir siyasi bunu bilmez mi? Hemen söyleyelim bilmez olur mu hiç tabi ki hem de en derinden o bilir. YSK’nın kesin sonuca vardığını ve ilan ettiğini kim söylüyor? İtirazlar var ve bu yasal bir seçenek. O vakit itirazlar sürerken “mazbata da mazbata” diye tutturmak özenle oluşturulan piara aykırı düşmüyor mu? İtiraz da bulunmayı neden haram ediyorsunuz?  Herkes biliyor elan 42 ilde seçim sonuçlarına siyasi partiler tarafından itiraz edi...

CHP bir başlığı hak ediyor!  Yerel seçimlerde İstanbul ve Ankarayı forse eden CHP tüm dikkatleri üzerine çekmektedir. Görülüyor ki Milletle kavga etmez ve milletin önüne icrai bir karakter koyarsa  kendini destekleyecek ve bu desteği utanarak saklayacağı  başka bir parti aramasına gerek kalmaz. Seçimin galibi   -yazının kaleme aldığı şu dakikalarda-  sayın Ekrem İmamoğlu ise vizyoner duruşuyla CHP'yi teslim alacaktır.  Başarılı bir siyasetçi görünümünü yakın zamanda kaybedeceğini sanmıyorum.  İstanbul Büyükşehir Belediyesinde de başarılı olacaktır.  Ve bu başarı onu çok bir zaman geçmeden CHP Genel merkezindeki kaptan köşküne oturtacaktır.  Yalnız sahip olduğu bu kapasite, İBB'de etkin çalışmasının önündeki en büyük engelidir. Zira CHP'yi yönetenlerin bu yakın tehlikeyi görmemesi genetik kodlarına aykırıdır.  Kadro kurmasında nasıl davranacaklar, iş üretmesinde nasıl fonksiyon icra edecekler, görev yapmasını kolaylaştı...

Yorucu bir gün dünde kaldı. Yerel seçimler bitti. Yazıyı kaleme aldığım dakikalarda YSK Başkanı sayın Sadi Güven,  iki gün sonra kesin sonuçları açıklayacaklarını, CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun ise şimdilik önde olduğunu ifade ederek yaptığı açıklama kimi partilileri sevince, kimilerini de hüzünle karışık büyük bir üzüntüye soktu. Son çeyrek asır belediyeciliğin amiral gemilerinin bu seçimlerde su aldığını gördük. Deneyim, ehliyet, icrai kuvvet rüzgarı ile pupa yelken giden gemilerin yelken direkleri yıkıldı.  Gemiler artık duruldu.  Burada denizin hoyratça kabarmasından ziyade o yelken direklerinin yıkılacağını öngörememek geminin durmasının en büyük sebebidir.  Şimdi herbirşeyin kıymetini, herkesin ve herkesimin anlayacağı günleri yılları yaşayacağız. Milletin söylediğine kulak vermek gerekir.  Öyle de olmalı.  Çünkü rotayı aziz millet belirler. Yeni hikayelerin yazılacağı bir döneme giriyoruz.  Kazanan kaybeden tüm siya...